Gümüşhane Kahveciler, Otelciler ve Lokantacılar Odası Başkanı Bektaş’tan sert çıkış:
“Her seçimde kazanan siyasetçiler, kaybeden hep Gümüşhaneli oldu!”
Gümüşhane’de son dönemde artan işyeri kapanışları, kent ekonomisindeki daralmanın en somut göstergesi haline geldi. Gümüşhane Kahveciler, Otelciler ve Lokantacılar Odası Başkanı İbrahim Bektaş, şehirde her geçen gün yeni bir esnafın kepenk kapattığını belirterek siyasi yönetime ve bürokrasiye sert eleştirilerde bulundu.
“Hasanbey ve Cumhuriyet Caddesi sessizliğe büründü”
Bektaş, esnaflarla yaptığı görüşmelerde en çok iki caddenin öne çıktığını söyledi:“Gümüşhane sokaklarında her adımda bir esnaf arkadaşımın dükkanını kapattığını görüyorum. Özellikle Hasanbey Caddesi ve Cumhuriyet Caddesi’nde neredeyse her adımda bir kepenk daha iniyor. Bunun sorumlusu kim? Bu insanların ekmek kapısını kapatan nedenler ne?”
“Siyasiler koltuklarını koruyor, Gümüşhaneli kaybediyor”
Bektaş, şehirde yaşanan ekonomik daralmaya rağmen siyasilerin sessiz kalmasını eleştirerek şöyle konuştu:“Siyasilerimiz makamlarını koruduğu kadar bu şehrin insanını neden korumaz? Bürokratlarımız, STK’larımız neden bu esnafın çığlıklarına kulak vermez? Her seçim zamanı kazanan siyasiler, kaybeden hep Gümüşhaneliler olmuştur.”
Bektaş, Gümüşhane’ye öncülük edecek yatırımların bir türlü hayata geçirilmediğini vurguladı.
“Bu şehre lokomotif olacak bir yatırım çıkmaz mı sizden? Giderler gelirleri sollayalı çok oldu, esnaf artık kiralara çalışıyor.” dedi.
“Tek yön uygulaması ve pazar düzeni esnafı bitirdi”
Şehrin trafik düzeni ve pazar planlamasının da esnafı olumsuz etkilediğini belirten Bektaş, özellikle tek yön uygulamasına tepki gösterdi:
“Kaldırın artık şu tek yön trafik saçmalığını! Bir caddenin ruhunu yok ettiniz, hâlâ bunu bir başarıymış gibi anlatıyorsunuz. Koca bir şehrin pazarını sokak pazarına döndürerek mi hizmet edeceksiniz? Esnafı yok ederek hizmet edemezsiniz.”
“Siyasiler bu halka hizmet etmeye mecbur”
Sözlerini “Lütuf beklemiyoruz, sorumluluk bekliyoruz” diyerek tamamlayan Bektaş, kent yöneticilerine şu çağrıyı yaptı:
“Siyasi büyüklerimiz kendilerini düşündüğü kadar bu insanları da düşünmek zorunda. Buna mecburlar. Biz, bu şehre hizmet etmelerini bir lütuf olarak görmüyoruz. Çünkü bu, onların görevi.”
