Kazı Başkanı Dr. Elif Yavuz Çakmur: “Satala, Anadolu’da kazısı yapılan tek lejyon kenti — hedefimiz dünya mirasına adını yazdırmak.”
Gümüşhane’nin Kelkit ilçesindeki Satala Antik Kenti, Roma İmparatorluğu’nun doğudaki en önemli askeri üslerinden biriydi. Bugünse, bilim dünyasının gözünü çevirdiği bir arkeolojik merkez olma yolunda ilerliyor. Kazı Başkanı Dr. Öğr. Üyesi Elif Yavuz Çakmur, “Satala’yı sadece Gümüşhane’nin değil, dünya tarihinin hak ettiği yere taşımak istiyoruz” diyerek hedeflerinin UNESCO Dünya Mirası Listesi olduğunu söyledi.
Anadolu’da Eşi Olmayan Bir Lejyon Kenti
Karadeniz Teknik Üniversitesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Dr. Elif Yavuz Çakmur, yürüttükleri kazılarda Roma’nın doğu sınırını koruyan dört büyük lejyon kentinden ayakta kalan tek örneğin Satala olduğunu vurguladı.
“Melitine (Malatya) günümüz yerleşiminin altında, Samosata baraj suları altında, Zeugma ise tam anlamıyla kazılamadı. Bugün bir lejyon kalesinin tamamına yakınıyla görülebildiği tek yer Satala’dır” dedi.
Roma’nın Sınırından UNESCO’nun ‘Seri Miras’ına
Çakmur, Roma İmparatorluğu’nun sınır anlayışının bugünkü miras koruma vizyonuna yön verdiğini hatırlattı:
“Avrupa’daki Roma sınırları, UNESCO’da ‘seri miras’ kavramıyla koruma altında. Biz de Satala’yı bu bütüncül yapının bir parçası olarak tescil ettirmek istiyoruz.”
Bu kapsamda Satala’nın, Doğu Roma sınırlarının tamamlayıcı halkası olarak UNESCO’ya aday gösterilmesi için bilimsel altyapı hazırlıkları sürüyor.
Savaş, Yıkım ve Yeniden Doğuşun Katmanları
Kazı çalışmalarında üç ana alanda ilerlediklerini belirten Dr. Çakmur, C3 açmasının en karmaşık ve buluntu zengini bölge olduğunu ifade etti:
“Burada Karaz döneminden Selçuklu’ya kadar uzanan katmanlar iç içe geçmiş durumda. Burası bir kentten çok bir savaş alanı gibiydi; sürekli yıkım ve yeniden inşa döngüsü yaşanmış.”
Alanda, Hristiyan mezar taşlarının zemin döşemesi olarak kullanıldığı “yazıtlı yol” keşfi ise arkeoloji dünyasında büyük yankı uyandırdı.
Nekropolde Şaşırtan Keşif: Kadın Lejyonerlerin Gölgesinde Bir Sosyal Yaşam
Satala’nın kuzeyindeki lejyoner mezarlığında yapılan antropolojik analizler, bilim insanlarını bile şaşırttı.
“16 mezardan çıkan iskeletlerin 9’u kadın, 4’ü erkek, 3’ü çocuk çıktı,” diyen Dr. Çakmur, bu bulgunun askeri garnizonlarda kadınların varlığına dair yeni sorular doğurduğunu söyledi.
Bilim ve Teknolojinin Işığında Tarihi Koruma
Kazı ekibi, arkeolojiyi ileri teknolojiyle birleştiriyor. Roma dönemine ait kemerli yapının korunması için sismik analiz, çelik iskele ve hidrolik kireç enjeksiyonu tekniklerini bir arada kullanıyorlar.
“Amacımız, koruma müdahalesinin yapıyı ne kadar güçlendirdiğini bilimsel olarak kanıtlamak” diyen Çakmur, bu çalışmanın Türkiye’de örnek olacağını belirtti.
Köylülerin “Basit Çatısı” Bilimsel Koruma Modeli Oldu
Sadak köylülerinin yıllar önce Roma havuzunun üstünü yosunlaşmayı önlemek için kapattığı basit ahşap çatının, yapıyı farkında olmadan koruduğu ortaya çıktı.
“Nem ve sıcaklık dengesini mükemmel koruyan bu çatı, bizim için bilimsel bir veri haline geldi,” diyen Çakmur, çatının sağladığı mikro iklimi sensörlerle ölçerek yeni bir koruma modeli tasarladıklarını söyledi.
Köyün Duvarlarındaki Tarih Dijital Ortama Aktarıldı
Satala’nın sadece kazı alanında değil, köy yaşamının her taşında yaşadığını belirten Çakmur, Sadak Köyü’nün tüm yapılarındaki antik taşların dijital arşivini oluşturduklarını açıkladı.
“Her evin duvarındaki devşirme taşları GPS tabanlı olarak kayıt altına aldık. Artık Sadak, dijital bir arkeolojik haritaya sahip.”
Ziyaretçiyi Roma Askerinin Dünyasına Götürecek Proje
Satala’yı sadece kazı alanı değil, bir deneyim alanı haline getirmek istediklerini belirten Çakmur, yeni turizm projesini şöyle duyurdu:
“Eski sağlık ocağını ‘Lejyoner Barakası’na dönüştürüyoruz. Zırhlar, silahlar, günlük eşyalarla ziyaretçiler Roma askerinin yaşamını birebir deneyimleyecek.”
“Satala Sadece Taşlardan İbaret Değil, Bir Uygarlığın Hikâyesi”
Son olarak Dr. Elif Yavuz Çakmur, Satala’nın yalnızca bir kazı alanı değil, bir medeniyetin aynası olduğunu vurguladı:
“Burada bulduğumuz her taş, Roma’dan bugüne uzanan bir hikâyenin parçası. Biz sadece kazı yapmıyoruz; Anadolu’nun unutulmuş bir uygarlığını yeniden ayağa kaldırıyoruz.”
📍Kısa Bilgi:
Satala Antik Kenti, Gümüşhane’nin Kelkit ilçesine bağlı Sadak Köyü’nde yer alıyor. Roma’nın doğudaki en önemli lejyoner üslerinden biri olan kent, M.S. 2. yüzyıldan itibaren askeri, dini ve ticari merkez olarak kullanıldı. Bugün yürütülen kazılar, Anadolu arkeolojisinde bir dönüm noktası olarak kabul ediliyor.





