Gümüşhane Anahtar Parti İl Başkanı Muhammet Kaya, artan kira fiyatları ve konut yetersizliği konusunda dikkat çekici açıklamalarda bulundu. Kaya, hem kiracıların hem de ev sahiplerinin mağdur olduğu mevcut sistemin, sosyal devlet anlayışıyla yeniden şekillendirilmesi gerektiğini belirtti.
Ekonomideki dalgalanmalar ve hayat pahalılığının etkisiyle konut arzında ciddi yetersizlik yaşandığını ifade eden Kaya, “Bugün vatandaşın sırtına yüklenmiş bir adaletsizlik söz konusu. Ev sahibi ile kiracı karşı karşıya getirilmiştir,” dedi.
Kaya, bu durumun devletin sosyal konut politikasındaki eksikliklerden kaynaklandığını belirterek, “Bu tablo, mevcut düzenin adil olmayan yapısının bir sonucudur,” ifadelerini kullandı.
Resmî verilere göre Türkiye’de ev sahipliği oranı yüzde 55,8, kiracı oranı yüzde 28 seviyesinde. 2024 yılında sadece 70 bin 741 konut teslim edilirken, 2023–2028 dönemi için hedeflenen 500 bin konut planının bu hızla kâğıt üzerinde kalacağına dikkat çekildi.
Aynı yıl içinde 127 bin 676 tahliye davası açıldığını söyleyen Kaya, “Kiracılara yönelik 34 bin 366 icra dosyası bulunuyor. Bu tablo, sosyal devletin vatandaşını koruma görevinde sınıfta kaldığını gösteriyor,” dedi.
Kaya, krizi derinleştiren başlıca sebepleri şu şekilde sıraladı:
- Enflasyonun neden olduğu yüksek kira talepleri,
- Konut arzındaki yetersizlik,
- Tahliye süreçlerindeki keyfî uygulamalar,
- Kira yardım mekanizmalarının eksikliği,
- Yargı süreçlerinin uzunluğu.
Kaya, yalnızca kiracıların değil, ev sahiplerinin de mağdur olduğuna dikkat çekerek, “Kira parasının enflasyon karşısında değer kaybetmesi, kiraların ödenmemesi ve dava süreçlerinin yıllarca sürmesi ev sahiplerini de ekonomik sıkıntıya sürüklüyor,” dedi.
Avrupa’daki örneklere değinen Kaya, “Viyana’da belediye tüm kiralık konutların yüzde 40’ına sahip. Berlin’de konut kooperatifleri aktif rol alıyor. Hollanda’da sosyal konut oranı yüzde 30. Bu örnekler, çözümün mümkün olduğunu gösteriyor,” ifadelerini kullandı.
Anahtar Parti’nin çözüm önerileri ise şöyle sıralandı:
- Tüm konut projelerinde en az yüzde 10 sosyal konut zorunluluğu,
- TOKİ ve özel sektöre teşvik desteği,
- Yerel yönetimlere nüfusla orantılı kiralık konut stoku yükümlülüğü,
- Hazine arazilerinin sosyal konut üretimine tahsisi,
- Boş konutların devlet tarafından kiralanabilmesi imkânı,
- Kira sözleşmelerinin E-Devlet üzerinden zorunlu hale getirilmesi,
- Kira ödemelerinin yalnızca banka aracılığıyla yapılması,
- Gelir vergisi stopajının bankalarca otomatik uygulanması,
- Emlak vergisi rayiç bedellerinin adil biçimde güncellenmesi.
Kaya, “Anahtar Parti olarak biz hem kiracının barınma hakkını hem de ev sahibinin mülkiyet hakkını birlikte koruyacağız. Devlet, vatandaşına taraf olmayacak; adaletin yanında duracak,” diyerek konuşmasını tamamladı.
Son olarak Kaya, “Vatandaşın barınma hakkı kutsaldır. Kiracı da ev sahibi de devletin adaletine güvenebilmelidir. Anahtar Parti, bu güveni yeniden tesis etmeye kararlıdır,” ifadelerini kullandı
