Gümüşhane Belediye Başkanı Vedat Soner Başer, Sema Doğan Yaşam Alanı’nda gazetecilerle bir araya gelerek belediye çalışmaları, nüfus politikaları, yatırımlar ve devam eden projelere ilişkin açıklamalarda bulundu. Başkan Başer, kent nüfusunun 50 binin üzerine çıkmasının Gümüşhane için idari ve ekonomik açıdan önemli kazanımlar sağlayacağını vurguladı.
“50 BİN NÜFUS BİR SINIF ATLAMAKTIR”
Bir kentin en büyük maddi kaynağının nüfusu olduğunun altını çizen Başkan Başer, şunları söyledi:
“Aralık ayında belediyeler nüfusa odaklanır çünkü İller Bankası’ndan alınan pay nüfus bazlıdır. Bu dönemlerde hukuka ve adalet anlayışına uymayan girişimler yaşanabiliyor. En büyük gelir kaynağımız İller Bankası payıdır. Şehrimizi korumak zorundayız. Gümüşhane’de yaşayan herkesin şehrini sevdiğine inanıyorum. Bazen küçük menfaatler bu sevginin önüne geçebiliyor. Oysa şehir hepimizin ve gelecek nesillere bırakacağımız bir emanettir. En önemli sorumluluğumuz nüfusumuzu tutmaktır.
2025 yılı için 37 bin 600 nüfus üzerinden pay alıyoruz. Ancak fiilen Gümüşhane merkezde yaşayanların sayısı 50 binin üzerindedir. 50 bin nüfus, iller için idari anlamda önemli bir eşiktir. Bu sınırı geçtiğimizde, aldığımız paylardan kamu kurumlarının yapısına, belediye meclisi üye sayısına kadar birçok alanda önemli değişiklik olacaktır.”
“BAŞKA YERDEN NÜFUS TAŞIMAK KUL HAKKIDIR”
Amaçlarının başka şehirlerden nüfus taşımak olmadığını belirten Başkan Başer şöyle konuştu:
“Biz başka yerden nüfus getirme derdinde değiliz. Amacımız Gümüşhane’de yaşayan vatandaşlarımızın kayıtlarının da burada olmasıdır. Kimsenin nüfusunda ya da ekmeğinde gözümüz yok. Başka yerlerden nüfus taşımayı zul ve kul hakkı olarak görürüm. Biz yalnızca burada yaşayanı korumaya çalışıyoruz.
Geçen yıldan itibaren Gümüşhane’de yaşayanlara su ücretlerinde indirim uyguladık. Vatandaşlarımız bir yıl boyunca suyu yarı fiyatına kullandı. Bu uygulama mahkemeye taşındı ancak idare mahkemesi belediyemizi haklı buldu. Bu yıl da indirimli su kullanmak isteyenlerin nüfuslarını Gümüşhane’ye aldırmaları gerekiyor. Ayrıca kademeli bir sistem uygulanacak, hane içindeki kişi sayısı arttıkça indirim oranı da artacak. 2026 yılında bu oranlar daha da yükselecek.”
“ÇAĞRI MERKEZİNE SADECE GÜMÜŞHANELİLER BAŞVURABİLECEK”
500 kişilik Çağrı Merkezi yatırımıyla ilgili de konuşan Başkan Başer, şu bilgileri paylaştı:
“Çağrı Merkezi’nin açılışı yaklaşıyor. Başvuru şartlarından biri, 31 Aralık’a kadar nüfusun Gümüşhane’de olmasıdır. Bu yatırım Gümüşhane için yapıldı ve 35 milyon liralık yatırımın tamamı belediyemiz tarafından karşılandı. Bu nedenle öncelikle Gümüşhane’de yaşayanların faydalanması son derece doğal.
TOKİ başvurularında da aynı şart var. Gümüşhane merkezde yapılan TOKİ projelerine başvuracak kişilerin nüfusu Gümüşhane’de olmak zorunda. Günlük nüfusumuz 40 binin üzerinde. Ancak anlık vaatler uğruna başka yerlere taşınmalar oluyor. Buna da tedbir almaya çalışıyoruz. Hiçbir kişisel menfaat Gümüşhane sevgisinin önüne geçmemeli.”
“CEZAEVİ GÜMÜŞHANE’YE YAPILIRSA MAKUS TALİH DEĞİŞİR”
Planlanan kampüs cezaeviyle ilgili de açıklamalarda bulunan Başkan Başer şunları söyledi:
“Başsavcımızın nezaretinde cezaevi için planlanan alanlarda inceleme yaptık. Kriterlere uygun iki alan belirlendi, kroki ve görüntüler Bakanlığa gönderilecek. İnşallah devletimiz Gümüşhane’yi tercih eder.
Süleymaniye Mahallesi’nin imarı 1,5 yıldır devam ediyor. 15–20 yıldır çözülemeyen bir sorundu. Alanın hem SİT hem maden sahası olması süreci uzattı. İnşallah iki yıl dolmadan bu sorunu da çözeceğiz.
Çamlıca Mahallesi’ndeki 400 konutun hak sahipleri 2020 ve 2022 yıllarında belirlendi ancak inşaatlar başlayamamıştı. Bizim girişimlerimizle yer teslimi yapıldı ve inşaatlar başladı.
500 bin konut projesi kapsamında önce 150, sonra 200 konut Gümüşhane’ye ayrıldı. Akçakale ve Oltanbey Mahallesi olmak üzere iki alan Bakanlığın onayına sunuldu.”
“GÜMSAŞ YAŞAM EVLERİNDE VATANDAŞ HAKLI”
GÜMSAŞ Yaşam Evleri konusundaki mağduriyete de değinen Başkan Başer, şu açıklamayı yaptı:
“Ortada ciddi bir mağduriyet var ve vatandaş haklı. Biz göreve geldiğimizde ortada ne para vardı ne bina vardı. Ayrıca hak sahibi sayısının söylenenin üç katı olduğu ortaya çıktı. Toplanan paraların büyük kısmının başka alanlara harcandığı görüldü. Yerel imkanlarla bu sorunu çözmek mümkün değildi.
Özel sektörle ve büyük firmalarla görüştük ancak kabul edilmedi. Son çare olarak TOKİ yoluna gittik. Cumhurbaşkanlığı iradesiyle bu proje hayata geçirildi. Başvuranların yaklaşık yüzde 70’i TOKİ şartlarıyla devam ederken, yüzde 30’u devam etmemeyi tercih etti. Süreç bu şekilde ilerliyor.”
