1. Haberler
  2. Yerel Gündem
  3. Masadan Kalkmak Çözüm mü, Çıkmaz mı?

Masadan Kalkmak Çözüm mü, Çıkmaz mı?

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Türkiye’de milyonlarca çalışanın geçim koşullarını doğrudan belirleyen Asgari Ücret Tespit Komisyonu yeni dönem için toplanmaya hazırlanırken, masanın en kritik taraflarından biri olan işçi kesiminin bu süreçte yer almayacak olması dikkat çekiyor. TÜRK-İŞ’in 2026 yılı asgari ücret görüşmelerine katılmama kararı, bir yandan mevcut sistemin adaletsizliğine güçlü bir itiraz olarak okunurken, diğer yandan “Masada olunmadan bu kararlar değiştirilebilir mi?” sorusunu da beraberinde getiriyor.

Türk-İş Trabzon İl Başkanı Gökhan Gedikli, yaptığı açıklamada Komisyonun mevcut yapısının işçilerin iradesini yansıtmadığını belirterek, TÜRK-İŞ’in bu yapıyla yürütülecek çalışmalarda yer almayacağını duyurdu.

İtiraz Var, Yetki Yok

Gedikli, TÜRK-İŞ’in 1974 yılından bu yana Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nda işçileri temsil ettiğini hatırlatarak, Komisyonun yıllardır adil ve demokratik bir işleyişten uzak olduğunu ifade etti. Kararların büyük ölçüde hükümet ve işveren oylarıyla alındığını vurgulayan Gedikli, bu yapının işçi temsilini fiilen etkisiz hale getirdiğini dile getirdi.

Ancak Türkiye pratiği, bu itirazın sınırlarını da açık biçimde ortaya koyuyor. Bugüne kadar asgari ücret, sendikalar masada olsun ya da olmasın, çoğunluk oyuyla belirlenmiş; masadan çekilmek karar süreçlerini durdurmamıştır. Bu nedenle TÜRK-İŞ’in masadan kalkışı, güçlü bir toplumsal baskıyla desteklenmediği sürece, ücretin seyrini değiştirmekten çok siyasi ve sendikal bir mesaj niteliği taşımaktadır.

“2026 Komisyonuna Katılmayacağız”

TÜRK-İŞ’in 24 Aralık 2024 tarihinde aldığı kararla, Komisyon gerçek anlamda adil bir yapıya kavuşana kadar çalışmalara katılmama kararını kamuoyuna açıkladığını belirten Gedikli, aradan geçen yaklaşık bir yıllık sürede Komisyonun yapısı ve işleyişine ilişkin hiçbir iyileştirmenin yapılmadığını söyledi. Bu nedenle TÜRK-İŞ’in 2026 yılı Asgari Ücret Tespit Komisyonu çalışmalarında yer almayacağını yineledi.

Enflasyon Gerçeği Masanın Dışında mı Kalacak?

Gedikli, geçtiğimiz yıl TÜİK tarafından açıklanan yüzde 44,38 oranındaki enflasyona rağmen asgari ücrete yalnızca yüzde 30 zam yapıldığını hatırlatarak, bu artışın işçinin alım gücünü korumaktan uzak kaldığını söyledi. Gıda, kira, eğitim ve ulaşım giderlerindeki artışlar ile elektrik, doğalgaz ve su zamlarının hane bütçesini adeta kuşattığını vurguladı.

Bu tablo, asgari ücretin artık bir geçim ücreti olmaktan çıktığını, milyonlarca çalışanın ücretinin daha cebine girmeden eridiğini ortaya koyuyor. Ancak tam da bu noktada asıl soru belirginleşiyor: Bu gerçekler masada dile getirilmeyecekse, karar metnine nasıl yansıyacak?

Büyüyen Ekonomi, Paylaşılmayan Refah

Türkiye ekonomisinin büyüdüğünü, milli gelir ve kişi başına düşen gelirin arttığını belirten Gedikli, buna karşın bu büyümenin çalışanlara ve emeklilere yansımadığını ifade etti. Gelir dağılımındaki uçurumun derinleştiğini, bir kesim servetini artırırken milyonlarca işçi ve emeklinin temel ihtiyaçlarını karşılamakta zorlandığını söyledi.

Telafi Yetmez, Refah Payı Şart

Gedikli, asgari ücret belirlenirken öncelikle geçtiğimiz yıl karşılanmayan yüzde 14,38’lik enflasyon kaybının telafi edilmesi gerektiğini belirterek, bunun yanı sıra yüksek fiyat artışlarının yol açtığı kayıpların giderilmesi ve ekonomik büyümeden işçiye pay verilmesini sağlayacak ilave bir artış yapılmasının zorunlu olduğunu dile getirdi.

Masadan Kalkmak Çözüm mü, Çıkmaz mı?

“Asgari ücret artarsa enflasyon artar” söyleminin verilerle örtüşmediğini belirten Gedikli, 2025 Temmuz ayında asgari ücrete zam yapılmamasına rağmen fiyatların yükselmeye devam ettiğini hatırlattı. Bu durum, enflasyonun kaynağının ücretler değil, daha derin ve yapısal sorunlar olduğunu bir kez daha gösterdi.

TÜRK-İŞ’in masadan çekilme kararı, işçilerin yaşadığı ekonomik gerçekleri yüksek sesle dile getiren bir itiraz niteliği taşısa da, Türkiye’de asgari ücretin sendikasız da belirlenebildiği gerçeği karşısında bu hamlenin etkisi, oluşacak kamuoyu baskısıyla sınırlı kalacaktır. Aksi halde masada olmayan bir tarafın, kararın yönünü değiştirmesi değil, yalnızca tarihe not düşmesi söz konusu olacaktır.

0
mutlu
Mutlu
0
_zg_n
Üzgün
0
sinirli
Sinirli
0
_a_rm_
Şaşırmış
0
vir_sl_
Virüslü
Masadan Kalkmak Çözüm mü, Çıkmaz mı?
Yorum Yap

Tamamen Ücretsiz Olarak Bültenimize Abone Olabilirsin

Yeni haberlerden haberdar olmak için fırsatı kaçırma ve ücretsiz e-posta aboneliğini hemen başlat.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

Gümüşkent Gazetesi ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!

Bizi Takip Edin
Bizi Sosyal Medyadan Takip Edebilirsiniz!