Karadeniz’in dağlarıyla çevrili, masmavi gölleri ve binlerce yıllık tarihi dokusuyla Gümüşhane, hem doğa tutkunları hem de kültür meraklıları için adeta bir açık hava müzesi. Yeşilin ve taşın farklı tonlarını bir arada görebileceğiniz bu şehir, her mevsim ziyaretçilerine farklı bir güzellik sunuyor. İşte Gümüşhane’de mutlaka görülmesi gereken en önemli rotalar ve şehre adım atan herkesi kendine hayran bırakan doğal ile tarihi duraklar…
1. Karaca Mağarası: Doğanın Bin Yıllık Sanatı
Torul ilçesine bağlı Cebeli köyü yakınlarındaki Karaca Mağarası, Türkiye’nin en görkemli damlataş oluşumlarından birine sahip. Sedef beyazından bakır kızılına uzanan renkleriyle ziyaretçilerini büyüleyen mağara, milyonlarca yılda oluşmuş sarkıt, dikit ve traverten havuzlarıyla ünlü. Yaklaşık 150 metrelik yürüyüş yoluyla ulaşılabilen mağara, özellikle yaz aylarında serin havasıyla da misafirlerine eşsiz bir rahatlama sağlıyor. Turistlerin yanı sıra jeoloji meraklılarının da uğrak noktası olan Karaca Mağarası, Gümüşhane’nin en bilinen doğa harikalarından biri.
2. Satala Antik Kenti: Roma’nın İzleri
Kelkit ilçesindeki Sadak köyünde yer alan Satala Antik Kenti, Roma İmparatorluğu döneminin önemli askeri garnizon şehirlerinden biriydi. Günümüzde hala ayakta duran su kemerleri ve taş yapılarıyla Satala, tarih meraklıları için benzersiz bir keşif alanı sunuyor. Antik kentin büyüklüğü ve stratejik konumu, Roma dönemindeki askeri ve ticari hareketliliğin ne denli yoğun olduğunu kanıtlar nitelikte. Arkeoloji tutkunları için Satala, geçmişin kapılarını aralayan özel bir durak.
3. Limni Gölü Tabiat Parkı: Sessizliğin Adresi
Torul ilçesi sınırlarında bulunan Limni Gölü, etrafını saran ladin ve çam ormanlarıyla görenleri kendine hayran bırakıyor. 1.700 metre rakımdaki bu tabiat parkı, özellikle yaz aylarında piknik, kamp ve doğa yürüyüşü için ideal. Yılın büyük bölümünde berraklığını koruyan göl, gün batımında gökyüzü renklerinin su yüzeyine yansımasıyla fotoğraf tutkunları için de eşsiz kareler sunuyor. Limni Gölü’nün çevresinde düzenlenmiş yürüyüş yolları, ziyaretçilere doğayla baş başa huzurlu saatler geçirmenin kapısını açıyor.
4. Artabel Gölleri Tabiat Parkı: Dağların Zirvesindeki Cennet
Gümüşhane’nin en yüksek noktalarından biri olan Artabel Gölleri, Torul ilçesindeki Süleymaniye Dağı eteklerinde yer alıyor. 18 buzul gölünden oluşan bu doğa harikası, zengin bitki örtüsü ve yaban hayatıyla dikkat çekiyor. Yaz aylarında çiçeklerle süslenen yaylalar, yürüyüş ve kamp için mükemmel bir ortam yaratıyor. Göllerin etrafında yetişen endemik bitkiler ve gökyüzüne yansıyan dağ siluetleri, ziyaretçilere unutulmaz anlar yaşatıyor. Özellikle fotoğraf ve trekking meraklıları için Artabel Gölleri, Gümüşhane gezisinin vazgeçilmez durağı.
5. Santa Harabeleri: Taşın ve İnancın İzleri
Yağmurdere beldesine bağlı Dumanlı köyünde bulunan Santa Harabeleri, 17. yüzyılda Rumlar tarafından kurulan yedi mahalleden oluşuyor. Zamanın yıpratıcı etkisine rağmen ayakta kalmayı başaran taş kiliseler, evler ve dar sokaklar, ziyaretçileri yüzlerce yıl öncesine götürüyor. Taş işçiliğinin zarif örneklerini barındıran bu tarihi yerleşim, hem fotoğrafçılar hem de kültür turizmi meraklıları için eşsiz bir keşif alanı.
6. Zigana Geçidi ve Kayak Merkezi: Kışın Büyüsü
Karadeniz’i Doğu Anadolu’ya bağlayan Zigana Geçidi, dört mevsim ayrı bir güzelliğe sahip. Özellikle kış aylarında karla kaplanan Zigana, Türkiye’nin en eski kayak merkezlerinden birine ev sahipliği yapıyor. Kayak ve snowboard yapmak isteyenler için ideal olan merkez, yılın büyük bölümünde beyaz örtüsüyle misafirlerini ağırlıyor. Yaz aylarında ise serin havası ve yemyeşil doğası, doğa yürüyüşleri ve kamp için tercih ediliyor. Zigana’dan geçen tarihi İpek Yolu’nun izlerini görmek ise ayrı bir heyecan katıyor.
7. Tomara Şelalesi: Gürültüsüyle Büyüleyen Güzellik
Şiran ilçesinin Seydibaba köyü yakınlarındaki Tomara Şelalesi, yaklaşık 15 metre yükseklikten dökülen sularıyla adeta görsel bir şölen sunuyor. Çevresindeki piknik alanları ve yürüyüş parkurları, ziyaretçilere doğayla iç içe keyifli bir gün geçirme imkânı tanıyor. Özellikle ilkbahar ve yaz aylarında debisi artan şelale, hem serinletici atmosferi hem de görkemli görüntüsüyle Gümüşhane’nin en etkileyici doğal zenginliklerinden biri.
8. Süleymaniye Mahallesi: Osmanlı’nın Sessiz Tanığı
Gümüşhane şehir merkezine yalnızca birkaç kilometre uzaklıktaki Süleymaniye Mahallesi, Osmanlı döneminden kalan taş evleri ve tarihi camileriyle ünlü. Dar sokaklarında gezerken geçmişin izlerini hissedebilir, geleneksel Karadeniz mimarisinin en güzel örneklerini görebilirsiniz. Özellikle Süleymaniye Camii ve çevresindeki eski evler, fotoğraf severler için mükemmel bir atmosfer sunuyor.
9. Kürtün Örümcek Ormanları: Avrupa’nın En Yaşlı Ladinleri
Kürtün ilçesinde yer alan Örümcek Ormanları, Avrupa’nın en uzun ve yaşlı ladin ağaçlarına ev sahipliği yapıyor. Doğal SİT alanı ilan edilen orman, 400 yıla varan geçmişe sahip ağaçlarıyla tam anlamıyla bir doğa anıtı niteliğinde. Sessizliği ve oksijen zenginliğiyle ziyaretçilerine huzur veren bu orman, doğa yürüyüşü ve kuş gözlemi için eşsiz bir rota.
Şehre Yolculuk: Gümüşhane’nin Sunduğu Deneyim
Gümüşhane, doğal güzellikleri, zengin tarihi ve misafirperver insanlarıyla her mevsim keşfedilmeyi hak eden bir şehir. Zigana’nın serin yamaçlarından Artabel Gölleri’nin buzlu zirvelerine, Santa’nın taş sokaklarından Karaca Mağarası’nın serin derinliklerine uzanan bu yolculuk, hem ruhu hem de bedeni dinlendiren bir deneyim sunuyor.
Karadeniz’in hırçın doğasını ve Doğu Anadolu’nun dinginliğini bir arada yaşamak isteyenler için Gümüşhane, adeta saklı bir cennet. İster tarih tutkunu olun, ister doğa yürüyüşlerini seven bir gezgin; Gümüşhane, her adımında sizi farklı bir hikâyeye davet ediyor. Bu benzersiz şehir, her ziyaretçisinin aklında unutulmaz anılar bırakacak güzellikleriyle yılın dört mevsimi sizi bekliyor. Haber: Emircan MERAL
